1 Ocak 2013 Salı
Türkiye'nin Ulusal Belgesi, Lozan ve yenilikleri
Türkiye'nin tabusu Lozan'dır. Eğer Lozan antlaşması yapılmasaydı şimdi Kıbrıs gibi bir ülke olurduk.Büyük başarı sağlayıp, bu antlaşmayı yapan, o günkü devlet adamları ve delegasyonumuzu, rahmetle anıyoruz. Ne kadar cesur ve o kadar da kararlı insanlardı.
Rusya delegasyonu destek vermeseydi Türkiye yaya kalırdı.
Ulusallık kadar, Osmanlı devleti tarafından verilmiş kapitülasyonlarda önemliydi. Kamu iktisadi kaynaklarımız, yabancı devletlerin elindeydi.Devleti borçlandırmamız sebebiyle, kamu imtiyaz şirketleri de ellerindeydi.
1856 yılında gerçekleşen Paris kongresinde, demiryolu, rıhtım, tramvay, tünel, elektrik, telefon, havagazı, özel girişimler kurarak madencilik, bankacılıkta uygulanan kapitülasyonları kaldırmaya söz verdiler. Ama sonraki
dönemlerde buna hiç yanaşmadılkefereler. Şimdi geçmişimize bakıyoruz ki büyük mücadelemiz netincelendi Lozan bayramımızla. Ve dış güçlere verilmiş her şeyi geri aldık. Başka bir deyişle, 1882 yılında başlayan sömürü Lozan antlaşmasıyla son buldu. Emparyalistlerin sömürüsüne son verdik. Dış sermaye özlemini çekenler, sus pus oldu, çıtlarını çıkaramadı. Gene de olaylardan ders almayan ve kendi çıkarlarını savunmak isteyen bir grup, emellerine gizli gizli devam ettiler.
Büyük mücadelelerle kapitülasyonu söküp atan ülkemiz, yabancı sermayeye özlemi duyan kişiler tarafından, özelleştirme ile yabancı sermayenin gelmesinin önemli olduğunu söyleyip durdular. Ve herkesin kulağına fısıldadılar. Toplumunda kültür alt yapısı tam oluşmadığından, bu fısıldayışlar büyük merhaneler kat ederek ülkeyi tekrar emparyalistlerin kucağına attılar. Neydi Lozan ki ülkeyi buradan kurtaran bir BAYRAM. Tarihin belki de en büyük antlaşması.
Sonuç olarak iktisadi kaynaklarımız tekrardan o emperyalist güçlerin eline geçmiştir. Özetle dillendirmek gerekirse. Madenlerimizi aldılar. Sigorta şirketlerimizi aldılar. Deniz nakliyesini aldılar. Bankaları ellerine aldılar. Büyük kuruluşlar; tüpraş, rafineler, şeker fabrikaları, velhasili Lozan'da kazandığımız iktisadi zaferi yerle bir ederek telekom gibi bir çok kuruluşu bitirme noktasına getirdiler. 1942'de İsmet Paşa'nın Mecliste yaptığı konuşma bu öfkeyi dile getirmiştir. "Şuursuz bir ticaret davası haklı sebepleri çok aşan toplumun soygun belası vatanımızı ızdırap içinde bulunduruyor. Acı ile hatırlamalıyız ki bulanık zamanı bir daha eline geçmez fırsat sayan, elinden gelse teneffüz ettiğimiz havayı ticaret metaryali yapmaya yeltenen gözü doymaz, vurguncu çıkar çevreleri hangi milletin belli olmayan büyük milletin bütün hayatına küstah bir suretle kontak koymaya çalışmaktadır. Üç beş yüz kişiyi geçmeyen bu insanlara karşı elbet Türk milleti uyanacaktır ve anlayacaktır ki, şimdi ki hükümet demiryolu ve ziraat bankası özelleştirmesi için yan yün gitmeye başladı.
Ey ülkemizin aydınları, ey ülkemizin entellektüelleri, ey ülkemizin bilim adamları, akademisyenler, bu toplumun öncüleri, sesinizi yükseltin, ortak bildiriler yayınlayın. Deklarasyonları yayınlayın. Ülkenin kurtuluşu, seslerimizi yükselmesiyle olacaktır. Aklı selime görev düşmektedir sesimizi duyurabildiğimiz kadar.
Lozan'la dış güçleri ülkemizden attık ama özelleştirme adıyla yeniden yerleştiler ülkemize.
Vasfi NEBİOĞLU
Araştırmacı- yazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder