Her geçen gün bir önceki güne karşı biraz daha kötü. Buna neden iç ve dış borçların faizlerle katlanması.
Biz vatandaşlar, yarın ne büyük ekonomik sıkıntıya düşeceğimizi farketmemekteyiz. Diğer bir deyimle "ne devlet umurumuzda ne millet"
iktidar ne kadar başarısız olursa, karşı partili taraftarlar o kadar sevinirler. Sanki bu ülke bizim değil...
Halbuki hava güneşli ise hepimz ısınırız. eğer hava yağmurlu ise şemsiyemiz olsa dahi yine de ıslanırız.
Partili olma hastalığı sardı ülkemizi baştan başa. Halbüki seçmenin partisi yoktur. Eğer ilçede ilde parti başkanı belediye başkanı ve milletvekili seçilme arzusu varsa partili olma hakkı doğmuştur.
Eğer hiçbiri olma imkanı yoksa kişileri yani adayı tercih etmeli.
Siyasi parti genel başkanları veryansın dedi mi kara yandaşı da kapkara. Kim kazançlı çıkacak bu karalamadan? halkımız mı? Hayır! Siyasi bezirganlar. Yani kar ve zararını çok ince hesap eden1950 yılından bu yana 39 hükümet geldi, 39 kişi geldi geçti. her iktidarı muhalefet hep karaladı ama çözümleri hiç sergilemediler. yalnız biz iktidar olursak yurdun her köşesi gül ve gülistan olacak dediler. Böylece inandı çaresiz vatandaş. halbuki gül de yok gülistan da.. Ne var? Lafoloji ile demogoji... Enkaz devraldım edebiyatı.. Bunun bir benzeri "ateş topunu kucağımızda bulduk" deyimleri ile karşılandık.
Kahveleri, lokantaları hatta camileri bile ayırttırdılar. Karlı çıkanlar iktidar sahipleri zarar görense halkımız.
Günü birlik yapılan politikalarla geldi oturdu karşımıza iç borç ve dış borç..günümüzde 502 milyar dolar. bir ay sonra katlanıp 508 milyara oturacak. Ne yapmalı bu borçları durdurmak için?
Ey bu ülkenin aydınları! Ey bu ülkenin entellektüelleri! Ey bu ülkenin akademisyenleri! Ulusumuzun beyinleri "nemelazım" banane diyecek kişiler değilsiniz... Bilgi ışıklarıyla aydınlatılmış, gönülleri ateş dolu heyecanlı kişileri istikamet verecek birer güç, ulusal vicdanı ateşleyecek, ulusumuzu irşat edecek bir cevhersiniz.Artık TV en büyük bilgi aktarma aracı. Kişinin aklına, gözüne, kulağına ulaşabilmek için sihirli kutunun imkanlarını kullanmalısınız.
Birçok kahramanlık çeşitleri vardır. Asıl kahramanlık kendi vatanının kalkınması, kendi ulusunun mutluluğu gelişmesi ilerlemesi için çalışmaktır. Bu görevden kaçamazsınız!
Halkımız cahildir söz saz anlamıyor dememelisiniz. tabiki iktisat iliminde 2x2 eşittir dört değildir. Piyasa arz talep dengesiyle oluşan birçok alternatifleri olan bir bilim dalıdır. Bu vatan hepimizin. Refah da hepimizin.
aydınlar entellektüeller ülkmizin bilim adamları! Ülkemiz altından kalkamayacağı kadar büyük bir borç altında. Kurtulmanın yollarını arayın.. Bizleri aydınlatınız. Konferanslar paneller Tvde açık oturumlar düzenleyiniz. Ülkenin kalkınması için projeler üretiniz. Ey iktidar sahipleri! Araştırma ve geliştirmeye bütçeden en az %2 pay ayırınız. Bilim adamlarına imkan tanıyın, ellerini kollarını bağlamayınız.. Ülkenin kurtuluşu bilim adamlarına verilecek imkanlara bağlıdır. İmkanlar bilim adamları ve mucitler yaratır. İmkan verilmezse ders veren hoca olarak devletten maaş alan biri olur.
İktidarları karalamakta bir yere varılmadığı 1950 yılından beri 39 iktidar geldi geçtihep muhalefet karaladı. ama ülkenin kalkınması için projeler geliştirmediler. Ne şiş yansın ne kebap, günü birlik politikalarla günümüze kadar geldiler. Politika Türkiyemizde akide şekerine benzer, bir ağzına attın mı ne atabilirsin ne yutabilirsin emer durursun...
Sonu olarak, ekonomide neler önerip, ülke bütünlüğünde neeri tartışıp çıkış yollarını milletin bütünüyşe araştırmalı, çözümler bulmalı...
1930 yılında almanyada geçerlilik kazanan bir sloganın Türkiyemiz için de geçerliliği vardır. " TÜRKLERİN TÜRKLERDEN BAŞKA DOSTU YOKTUR..."
Vasfi Nebioğlu
Araştırmacı yazar
18 Ocak 2009 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder